2 Aralık 2014 Salı

La Petite Maison

Nişantaşı'nda bir Fransız.. 
Dillere destan olan: La Petite Maison'dan bahsedeceğim bugün. 

Nişantaşı'nda Park Hyatt Otelin içersinde yer alan La Petite Maison, daha içeri ilk girdiğiniz andan itibaren sizi başka bir dünyaya götürüyor. Erkek arkadaşım Alper ile yıldönümümüzü kutlamak için gittiğimiz La Petite Maison, gerçekten özel günleri daha da anlamlı hale getiren, çok şık bir yer. Özel günler için bence şu anda İstanbul'daki en iyi yer:) Sakın abarttığımı düşünmeyin, gerçekten çok beğendim. 

İstanbul’daki bu restoran, La Petite Maison’un 4. şubesi. Diğer şubeleri Nice, Londra ve Dubai’de bulunuyor.

İçeri girdiğimiz andan itibaren, gerek garsonlar, gerekse mekanın işletmecisi bizi bir an olsun yalnız bırakmadı diyebilirim :) Alperin Fransa ve fransız yemekleri ile ilgili anıları da işletmeci ile diyaloglarının büyük parçasını oluşturdu. Personel gerçekten aşırı ilgili ve pozitifti. Bu da mekanın kalitesini daha da artıran faktörlerden biri. 

Yemeğe gelecek olursak, başlangıç olarak 'Tepenade' ve 'Tepenade Verte' söyledik. İkisi de mükemmeldi. Tepenade içersinde zeytin ezmesi ve ançuez var. İkincisinde ise Enginar ezmesi ve taze badem.. Ana yemek olarak, ben tercihimi ızgara bonfileden yana kullandım, yanına side dish olarak muhakkak patates graten almanızı öneriyorum. Ancak bir daha gidersem, ana yemek olarak ıstakozlu makarnayı mutlaka deneyeceğim :) 

Tatlı olarak seçimimizi mousse'dan yana kullandık, yanında kızarmış muz ve muzlu dondurma ile servis edildi. Fakat Fransız tostu da mutlaka denenmeli... Şef öyle söylüyor :) 

Buraya sadece özel bir günde gidilmeli diye düşünülmemeli. Sizi şehrin karmaşasından uzaklaştıran, sakin ve keyifli bir mekan. İş çıkışında gitmek için de güzel bir alternatif. Aperatif içki menüsü de oldukça zengin. 

İşte dün akşamdan birkaç kare... 

İnstagramda takip etmeyi unutmayın/instagram/begumakandere 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder