10 Aralık 2014 Çarşamba

Karaköy'ün En Trendi: Colonie

Son günlerde bir Karaköy modası aldı başını gidiyor. Ancak bir yer var ki, aralarında en çok dikkati o çekiyor: Colonie. Bu mekan çok trend! 

Koç Üniversitesinden çok sevdiğim arkadaşım Şeyma'nın doğumgününü kutlamak için Colonie'de toplandık geçenlerde... İyiki de gitmişiz! Karaköy'deki diğer mekanlardan farklı bir yer burası.. Dekorasyonu oldukça şık, ve mekan gerçekten geniş ve konforlu.. 

Günün her saati buraya gelebilirsiniz. En çok da bunu sevdim. 

Akdeniz mutfaklarının gurme lezzetleriyle dolu bir menüye sahip. Menüde geleneksel köfte, balıktan pizzaya kadar her çeşit yemek bulunuyor. Eğer gerçekten gurme bir lezzet arıyorsanız, zencefil ve trüf sosla servis edilen somon gerçekten müthiş. Çıtır karides de dillere destan... Ana yemek olarak tercihimi ızgara levrekten yana kullandım, oldukça kezzetliydi.

Yemek faslını mutlaka çilekli milföy ile tamamlamak lazım :) 

Saatler ilerledikçe ışıklar biraz kısılıyor, mekân ağzına kadar doluyor. Burası aslında ne çok lüks bir restoran havasında ne de bir kafe. İkisinin tam ortası. Son dönemlerde böyle yerler zaten çok moda. Ben de en çok bu tarz yerleri seviyorum. İsterseniz akşamüstü tatlınızı yerken kahvenizi yudumlayabilir, isterseniz  de gece bir kokteyl içmeye gidebilirsiniz.. 

Burası gerçekten her yaşa, her tarza uyan bir mekan... Bu trend mekanı en kısa sürede ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum.. 

Yaşayan trendler için, beni okumaya devam edin :) 

İnstagram'da takip için/ begumakandere

2 Aralık 2014 Salı

La Petite Maison

Nişantaşı'nda bir Fransız.. 
Dillere destan olan: La Petite Maison'dan bahsedeceğim bugün. 

Nişantaşı'nda Park Hyatt Otelin içersinde yer alan La Petite Maison, daha içeri ilk girdiğiniz andan itibaren sizi başka bir dünyaya götürüyor. Erkek arkadaşım Alper ile yıldönümümüzü kutlamak için gittiğimiz La Petite Maison, gerçekten özel günleri daha da anlamlı hale getiren, çok şık bir yer. Özel günler için bence şu anda İstanbul'daki en iyi yer:) Sakın abarttığımı düşünmeyin, gerçekten çok beğendim. 

İstanbul’daki bu restoran, La Petite Maison’un 4. şubesi. Diğer şubeleri Nice, Londra ve Dubai’de bulunuyor.

İçeri girdiğimiz andan itibaren, gerek garsonlar, gerekse mekanın işletmecisi bizi bir an olsun yalnız bırakmadı diyebilirim :) Alperin Fransa ve fransız yemekleri ile ilgili anıları da işletmeci ile diyaloglarının büyük parçasını oluşturdu. Personel gerçekten aşırı ilgili ve pozitifti. Bu da mekanın kalitesini daha da artıran faktörlerden biri. 

Yemeğe gelecek olursak, başlangıç olarak 'Tepenade' ve 'Tepenade Verte' söyledik. İkisi de mükemmeldi. Tepenade içersinde zeytin ezmesi ve ançuez var. İkincisinde ise Enginar ezmesi ve taze badem.. Ana yemek olarak, ben tercihimi ızgara bonfileden yana kullandım, yanına side dish olarak muhakkak patates graten almanızı öneriyorum. Ancak bir daha gidersem, ana yemek olarak ıstakozlu makarnayı mutlaka deneyeceğim :) 

Tatlı olarak seçimimizi mousse'dan yana kullandık, yanında kızarmış muz ve muzlu dondurma ile servis edildi. Fakat Fransız tostu da mutlaka denenmeli... Şef öyle söylüyor :) 

Buraya sadece özel bir günde gidilmeli diye düşünülmemeli. Sizi şehrin karmaşasından uzaklaştıran, sakin ve keyifli bir mekan. İş çıkışında gitmek için de güzel bir alternatif. Aperatif içki menüsü de oldukça zengin. 

İşte dün akşamdan birkaç kare... 

İnstagramda takip etmeyi unutmayın/instagram/begumakandere